
Yazar: Bohdan Yaremenko (Ukrayna’nın eski İstanbul Başkonsolosu)
Türkiye’de otoritarizm her seferinde güçlenmektedir. En son olaylar, Zaman gazetesinin genel yayın yönetmeni dahil 14 gazetecinin tutuklanması bunu daha iyi göstermektedir.
Söylemek gerekir ki, geçmiş günlere kadar Türkiye güçlü, profesyonel ve bağımsız medya ile, özellikle günlük gazetelerle ongundu. Ben yabancı diplomat olarak olayların özünü öğrenene kadar araştıra araştıra İstanbul’un bilirkişi topluluğunun siyaset tarafından işlendiğini anladım. Bunun yanında gazeteciler özgür, objektif ve yazdıkları konu hakkında çok fazla bilgili ve haberdardır.
Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisi, başta Avrupa değerleri konusuna sık sık başvursa da (Anayasa temeli olan laikliğin gerçek koruyucusunu, silahlı kuvvetleri yok ederken “Avrupa’da askerler sivillerin kontrolünde, tersine değil” diyerek reform yaptılar), orduyu ve muhalefeti (bir yıl önce Ukrayna’daki muhalefet gibi zayıf, birbirinden kopuk ve belirsizdir) hallettikten sonra şimdi de söz özgürlüğüne sardı.
Ve mesele dindarlıkta değil. Daha doğrusu, mesele Erdoğan’ın ve partisinin islamiyetinde değil. Mesele muhafazakarlık ve otoritarizmden ibarettir ki, bunların arkasından köktendincilik te gelir.
Türkiye’de çalışırken ve Yanukoviç ile Erdoğan arasındaki coşkun siyasi ilişkilerini izlerken sürekli şüphe ettim, acaba din ve kültür farkı önce Yanukoviç ile Erdoğan ilişkilerini, sonra da Ukrayna ile Türkiye ilişkilerini engeller mi diye. İki ülkenin de yavaşça yukarıda belirtilen dini muhafazakarlığa eğilmesi, şüphelerimi güçlendiriyordu.
Ancak anlaşıldığı gibi, ortodoks ve islami köktendincilik çok kolay ortak bir dil bulmuşlar. Nedeni ise, çok tehlikeli ortak düşmanları vardı: liberal değerler ve bunların bileşeni olan kişisel özgürlükler.
Bu yüzden islamci Erdoğan ile “Rus dünya”lı Putin arasındaki uygunsuz siyasi flört o kadar da anlaşılmaz değildir.
Bizim için sorun olan şu ki, Ukrayna özgürlük ve biresyel onur değerleri temelinde olacak toplumsal gelişim yolunda olup, Türkiye’deki laiklik yandaşlarının büyük siyasal kısmı Erdoğan’ın ve partisinin zafer yürüyüşünü durduramadığı halde Ukrayna kendi geleceğini oluştururken Türkiyeyi stratejik partner değil rakip olacak anlayışına dayanmalıdır.
Hele son zamanlarda Türkiye ile Avrupa Birliği ilişkilerinin bozulması, Erdoğan’ın ABD’den uzaklaşma çabaları, Rusya ile enerji cilvelerini dikkate alırsak her şey buna gidiyor.
No Responses to “Yaremenko: Türkiye stratejik bir partner değil, rakip olacaktır”