İSTANBUL (QHA) – Türkiye’de Gazi Üniversitesi’nde Kırım Tatar talebelerine kimi hocaların Rusya’nın Kırım işgalinin tanınması yönünde Rusya yanlısı propagandalar yapıldığı, Kırım Tatar Halkının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve Kırım Tatar Milli Meclisi (KTMM) Başkanı Refat Çubarov’un kötülendiği hakkında http://www.blackseanews.net/read/93016 internet sitesinde haber yer aldı. Bu haberde adı geçen Kırım Tatar Milli Meclisi Türkiye Temsilcisi ve Emel Kırım Vakfı Başkanı Zafer Karatay’ın bu konu hakkında bilgisine başvurduk.
QHA- Blackseanews.net sitesindeki haberde geçen konu hakkında bilginiz var mı?
ZK– Evet bilgim var. İstanbul’da okuyan Kırım Tatar talebelerimiz, Kırım ve Kırım Tatarlarının tarihi hakkında bir konferansa davet edilmişler. Toplantıya 9-10 Kırım Tatar talebesi katılmış. Toplantı İstanbul’da Üsküdar Gençlik Merkezi salonunda yapılmış. Toplantı’yı 10-15 sene önce ordudan emekli olmuş, kendisi de Kırım Tatar asıllı olan emekli albay Mehmet Gülersoy organize etmiş. Beraberinde yine emekli olmuş Prof. Gürol Banger’i getirmiş. Ama bu profesör çok konuşmamış. Toplantı başlamadan önce kendilerini Türkiye Devletinin görevlileri, aynı zamanda Gazi Üniversitesi hocaları gibi tanıtmışlar.
QHA- Haberde sizin de adınız geçiyor ?
ZK– Evet konferanstan önce normal Kırım ve Kırım Tatar tarihi anlatılmış. Günümüzdeki durumdan hiç bahsedilmemiş. Hatta öğrencilerimize paraya ihtiyacınız varsa bizi arayın demişler. Sonra bir talebe, Putin’i nasıl değerlendiriyorsunuz diye sorunca Mehmet Gülersoy, Putin’i övmeye başlamış. Kırım’da yeni anayasa yazma çalışmalarına kendilerinin de katılacağını, Putin ve Rusya ile birlikte çalışılması gerektiğini söylemiş. Bunun üzerine bir başka talebe de Kırım Tatar Milli Meclisi ve Kırım Tatar halkının lideri Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu hakkında ne düşündüğünü sormuş. Mehmet Gülersoy da, Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve KTMM Başkanı Refat Çubarov hakkında yalanlar ve iftiralar söylemeye başlayınca bir öğrenci itiraz etmiş ve bu iddialarına, Kırım Dernekleri ve Zafer Karatay ne diyor demiş. Mehmet Gülersoy da “Zafer Karatay’ı tanıyorum biz onunla birlikte çalışıyoruz” demiş.
QHA- Siz 1989 senesinden beri Kırım’a gelip gidiyorsunuz. Türkiye’deki Kırım ile ilgili herkesi tanıyorsunuz. Bu kişileri tanıyor musunuz?
ZK– Prof.Dr. Gürol Banger’in ismini ilk defa duydum. Mehmet Gülersoy’u yıllardan beri tanırım. Ama beraber çalıştığımız doğru değil. O ordu hizmetinde olduğu için çok sık görüşmezdik. Hatta orduda görevli iken liderimiz Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’nu havaalanında karşılayıp elini öpmüş, ölene kadar yanındayım emrindeyim demişti. Emekli olduktan sonra Ankara’ya yerleşti. Ben de Ankara’da Kırım Derneğine gidip Dr. Ahmet İhsan Kırımlı’ya ve derneğimizdeki arkadaşlara yardımcı olmasını tavsiye ettim. Ama rahmetli Ahmet İhsan Kırımlı, “Bu Mehmet Gülersoy, derneğe geliyor, çok konuşuyor, birçok insanı tanıdığını, bir çok şey yapacağını söylüyor ama işe gelince hiçbir iş yapmıyor. Bir yardımı olmadığı gibi bizim de zamanımızı alıyor” diye şikayette bulunmuştu. Dernek idaresinde 6 ay kadar çalıştıktan sonra derneğin kongresinde yönetime seçilemedi. Sonra uzun seneler bizim Kırım dernek çevrelerinde görünmedi. Ticarete başlamış. Ama sonra iflas ettiğini söylediler. Epey bir ekonomik zararı olmuş. Sonra Kırım Dernekleri Federasyonu Başkanı Ünver Sel ile görüşmeye başlamış. Ünver Sel, aslında Türkiye’de hiçbir yerde bürosu olmayan, birkaç derneğin birleşmesiyle kurulduğunu iddia ettiği, toplam destekçi sayısı 50’yi geçmeyen küçük bir kuruluşun başkanı. Maalesef Kırım’da Rusya işgalini en çok destekleyen, Aksyonov ile arası çok iyi olan birisi. O da emekli. Belki ayda 500-600 dolar emekli maaşı alıyor ama Rusya’nın işgalinden sonra Kırım’a ve Moskova’ya iki üç defa businessclas uçakla gidip gelecek, lüks otellerde kalabilecek kadar becerikli birisi.
QHA- Gürol Banger ve Mehmet Gülersoy Türkiye’de herhangi bir devlet kuruluşu adına mı hareket ediyorlar? Bu gibi toplantı ve haberler Ukrayna ve Kırım’da Türkiye’nin Kırım politikası değişiyor gibi yorumlara yol açıyor?
ZK– Her ikisi de kesinlikle Türkiye’de hiçbir resmi kuruluş adına hareket etmiyorlar. Resmi hiçbir görevleri yok. Bu toplantı ile ilgili bilgim olunca hem ben, hem Kırım derneklerimiz araştırma yaptık. Yetkililere sorduk. Hiçbir kuruluş onları tanımıyor. Mehmet Gülersoy da bir devlet kuruluşu için çalışmadığını söyledi. Kendi ifadesine göre bir insiyatif grubu kurmuşlar ve Kırım Tatarlarını desteklemek için çalışıyorlarmış. Anlaşılıyor ki onlar Kırım Tatar talebelerimize kendilerini farklı tanıtarak etki altına almak istemişler. Aslında bu gibi faaliyetler Kırım’ın Rusya’ya katılmasıyla beraber çok arttı. Rusya’nın Türkiye ve Türkiye’deki Kırım Tatarları üzerine yaptığı bir kara propagandanın ve çalışmanın bir parçası. Türkiye’de bir çok Rusya firması var. Rusya’nın ekonomik lobisi var. Bu lobinin kullandığı, gazeteciler, sivil toplum örgütleri ve politikacılar var. Özellikle Türkiye’nin Ukrayna ve Kırım ile Kırım Tatarlarının hakları konusunda izlediği, olayların başından beri hiç değişmeyen politikası sanki tam tersiymiş gibi göstererek, Kırım’da yaşayan Kırım Tatarlarını ve Ukrayna toplumunu etkileme morallerini bozmaya yönelik bir çalışma var. Türkiye’de kimi insanlar bilmeden Rusya propagandasının tesiri altında kalıyorlar.Yanlış bilgilerle hareket ederek hata yapıyorlar. Mehmet Gülersoy ile telefonda görüştüm. Ünver Sel’in koşa koşa gidip Kırım’daki Rus işgalini tanıdığını ve başka bir yolda gittiğini söyledi. Onun politikasını desteklemediğini söyledi. Mehmet Gülersoy’a Rusya’nın politika ve propagandalarına bilmeden de olsa hizmet etmemesi gerektiğini söyledim.
QHA- Böyle kişiler ve amaçları konusunda Kırım Tatar talebelerini bilgilendirdiniz mi?
ZK– Evet. Bu talebelerimize internette bir paylaşım grubu da kurdurmuşlar. Burada benim verdiğim bilgiler dağıtılınca , öğrenciler dolaylı olarak tehdit edilmiş, korkutulmaya çalışılmış. “Siz Kırım’a gitmeyecek misiniz? Gittiğiniz de bakalım Kırım’a girebilecek misiniz?” gibi sözler söylenmiş öğrencilere. Türkiye’deki bütün Kırım Tatar talebeleri ve Kırım Tatar derneklerini bu ve benzeri Rusya yanlısı propagandalara karşı uyarıyoruz. Türkiye’de 40’tan fazla Kırım Tatar Derneği ve vakfı var. Onların tamamına yakını Kırım Tatar Milli Meclisi ve Kırım Tatar halkının yanında. Rusya’nın Kırım’ı topraklarına katmasını kabul etmiyorlar. Maalesef içlerinden çok az bir bölümü Rusya ve Kırım’daki yönetim ile işbirliği içinde. Ama onların faaliyetlerini çok güçlü olan Rusya basını ve internet siteleri, sanki Türkiye’deki Kırım Tatarları ve Türkiye farklı düşünüyor gibi gösteriyor. Bu asla doğru değil. Rusya lobisinin adamları, böyle talebelerimize ve başka yerlere giderek Kırım yönetimiyle iş yapanların ekonomik olarak iyi bir gelecek beklediği vaadlerinde de bulunuyorlar.
QHA
Kaynak: http://qha.com.ua/turkiye-de-kirim-tatar-ogrencilere-rusya-baskisi-135554tr.html
No Responses to “Türkiye’de Kırım Tatar öğrencilere Rusya baskısı”